Translation meaning & definition of the word "annoying" into Turkish language
Türk diline "sinir bozucu" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Annoying
[Rahatsız edici]/ənɔɪɪŋ/
noun
1. The act of troubling or annoying someone
- synonym:
- annoyance ,
- annoying ,
- irritation ,
- vexation
1. Birini rahatsız etme veya sinirlendirme eylemi
- eşanlamlı:
- rahatsızlık ,
- sinir bozucu ,
- sinirlendirme ,
- eziyet
adjective
1. Causing irritation or annoyance
- "Tapping an annoying rhythm on his glass with his fork"
- "Aircraft noise is particularly bothersome near the airport"
- "Found it galling to have to ask permission"
- "An irritating delay"
- "Nettlesome paperwork"
- "A pesky mosquito"
- "Swarms of pestering gnats"
- "A plaguey newfangled safety catch"
- "A teasing and persistent thought annoyed him"
- "A vexatious child"
- "It is vexing to have to admit you are wrong"
- synonym:
- annoying ,
- bothersome ,
- galling ,
- irritating ,
- nettlesome ,
- pesky ,
- pestering ,
- pestiferous ,
- plaguy ,
- plaguey ,
- teasing ,
- vexatious ,
- vexing
1. Tahrişe veya rahatsızlığa neden olur
- "Çatalıyla bardağına sinir bozucu bir ritim dokunmak"
- "Uçak gürültüsü özellikle havaalanının yakınında rahatsız edici"
- "İzin istemek zorunda kalmak çok zor"
- "Rahatlatıcı bir gecikme"
- "Yetersiz evraklar"
- "Geveze bir sivrisinek"
- "Şişirici gnats sürüleri"
- "Veba yeni çıkmış bir güvenlik yakalaması"
- "Aldatıcı ve ısrarcı bir düşünce onu rahatsız etti"
- "Ciddi bir çocuk"
- "Yanıldığını kabul etmek can sıkıcı"
- eşanlamlı:
- sinir bozucu ,
- tedirgin ,
- kırıcı ,
- sinirlendiren ,
- ısırgan ,
- sinirli ,
- rahatsız edici ,
- zararlı ,
- belâlı ,
- salgınlı ,
- alay ,
- can sıkıcı ,
- sinirlendirici
Examples of using
That's so annoying.
O çok can sıkıcı.
It's just annoying.
Sadece sinir bozucu.
That's really annoying.
O gerçekten sinir bozucu.