Translation meaning & definition of the word "angry" into Turkish language

adjective

1. Feeling or showing anger

• "Angry at the weather"

• "Angry customers"

• "An angry silence"

• "Sending angry letters to the papers"

synonym:
• angry

1. Öfke hissetmek veya göstermek

• "Hava şartları kızgın"

• "Kızgın müşteriler"

• "Kızgın bir sessizlik"

• "Kağıtlara kızgın mektuplar göndermek"

eşanlamlı:
• kızgın

2. (of the elements) as if showing violent anger

• "Angry clouds on the horizon"

• "Furious winds"

• "The raging sea"

synonym:
• angry
,
• furious
,
• raging
,
• tempestuous
,
• wild

2. (elementlerin) sanki şiddetli öfke gösteriyormuş gibi

• "Kızgın bulutlar ufukta"

• "Öfkeli rüzgarlar"

• "Kızgın deniz" derken"

eşanlamlı:
• kızgın
,
• şiddetli
,
• fırtınalı
,
• vahşi

3. Severely inflamed and painful

• "An angry sore"

synonym:
• angry

3. Şiddetli iltihaplı ve ağrılı

• "Kızgın bir yara"

eşanlamlı:
• kızgın

Examples of using

Tom obviously is very angry.

Tom açıkçası çok kızgın.

Tom is still angry at Mary.

Tom hâlâ Mary'ye kızgın.

Tom is angry because Mary borrowed his laptop without asking.

Mary onun dizüstü bilgisayarını sormadan aldığı için Tom kızgın.

Tom didn't look angry.

Tom öfkeli görünmüyordu.

Tom asked me if I was angry.

Tom bana öfkeli olup olmadığımı sordu.

Tom arrived three hours late and that made Mary angry.

Tom üç saat geç geldi ve bu, Mary'yi kızdırdı.

Tom and Mary were angry at each other.

Tom ve Mary birbirine kızgındılar.

Tom always yells when he's angry.

Tom kızgın olduğunda her zaman bağırır.

Tom almost never gets angry.

Tom neredeyse hiç kızmaz.

What are you getting angry for?

Ne için sinirleniyorsun?

It's been a long time since I've seen Tom that angry.

Tom'u o kadar kızgın gördüğümden beri uzun zaman oldu.

I certainly had no idea Tom was angry.

Tom'un öfkeli olduğuna dair kesinlikle hiç bir fikrim yoktu.

You look angry.

Kızgın görünüyorsun.

Tom began to get very angry.

Tom çok kızmaya başladı.

Tom was obviously angry.

Tom açıkçası kızgındı.

Tom was angry at me for not coming.

Tom gelmediğim için bana kızgındı.

Tom seems frustrated and angry.

Tom sinirli ve öfkeli görünüyor.

Tom said that he wasn't angry.

Tom kızgın olmadığını söyledi.

Tom said that he was angry.

Tom öfkeli olduğunu söyledi.

Why on earth are you still angry at me?

Sen niye bana hala kızgınsın ki?