Translation meaning & definition of the word "anger" into Turkish language

noun

1. A strong emotion

• A feeling that is oriented toward some real or supposed grievance

synonym:
• anger
,
• choler
,
• ire

1. Güçlü bir duygu

• Bazı gerçek veya sözde şikâyetlere yönelik bir duygu

eşanlamlı:
• öfke

2. The state of being angry

synonym:
• anger
,
• angriness

2. Kızgın olma durumu

eşanlamlı:
• öfke
,
• kızgınlık

3. Belligerence aroused by a real or supposed wrong (personified as one of the deadly sins)

synonym:
• wrath
,
• anger
,
• ire
,
• ira

3. Gerçek ya da sözde bir yanlış tarafından uyandırılan savaşçılık (ölümcül günahlardan biri olarak kişileştirilir)

eşanlamlı:
• öfke
,
• ira

verb

1. Make angry

• "The news angered him"

synonym:
• anger

1. Öfkelendirmek

• "Haberler onu kızdırdı"

eşanlamlı:
• öfke

2. Become angry

• "He angers easily"

synonym:
• anger
,
• see red

2. Sinirlenmek

• "Kolayca öfkeleniyor" dedi"

eşanlamlı:
• öfke
,
• kırmızı görmek

Examples of using

Tom could barely contain his anger.

Tom öfkesini güçlükle kontrol altına alabildi.

Tom was unable to conceal his anger.

Tom öfkesini gizleyemedi.

Tom tried to conceal his anger.

Tom öfkesini gizlemeye çalıştı.

He couldn't control his anger.

Öfkesini kontrol edemedi.

Tom's anger subsided.

Tom'un öfkesi yatıştı.

Tom's anger faded.

Tom'un öfkesi düştü.

I like to anger Tom.

Tom'u kızdırmayı severim.

I am thankful for anger and disappointment.

Öfke ve hayal kırıklığı için minnettarım.

Tom couldn't contain his anger.

Tom öfkesini zaptedemedi.

Tom couldn't restrain his anger.

Tom öfkesini dizginleyemedi.

Tom couldn't suppress his anger.

Tom öfkesini bastıramadı.

Tom concealed his anger from Mary.

Tom öfkesini Mary'den gizledi.

Tom took out his anger on Mary.

Tom öfkesini Mary'den çıkardı.

Tom couldn't control his anger.

Tom öfkesini kontrol edemedi.

Tom couldn't hold back his anger.

Tom öfkesini tutamadı.

Her face was bright red with anger.

Yüzü öfkeden kıpkırmızıydı.

The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.

Çocuk kelebeği gördüğünde,onu kovalamaya girişti,bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

Soon, their hunger turned to anger.

Kısa sürede, açlıkları öfkeye dönüştü.

Black money scandal, 11th of September, expenseuro, the Old Europe, Hartz IV, Madame Chancellor, fanmile, climatic catastrophe, financial crisis, wreckage bonus and citizen of anger are the last ten words of the year in Germany.

Kara para skandalı, 11 Eylül, euronun yayılması, Eski Avrupa, IV. Hartz, Bayan Başbakan, vantilatör mili, iklim felaketi, mali kriz, enkaz primi ve kızgın vatandaş, Almanya'da yılın son 10 kelimesidir.