They need to find an apartment in the city.
Şehirde bir daire bulmaları gerekiyor.
She came back an hour later.
Bir saat sonra geri geldi.
I always wanted to see an Esperanto convention before I die.
Ölmeden önce hep bir Esperanto kongresi görmek istemiştim.
I have an uncle who lives in Kyoto.
Kyoto'da yaşayan bir amcam var.
As far as I know, he's an honest man.
Bildiğim kadarıyla dürüst bir adam.
Tom is already an hour late.
Tom zaten bir saat gecikti.
My father is an expert surgeon.
Babam uzman bir cerrah.
I own an electric guitar.
Elektro gitar sahibiyim.
He lost his life in an accident.
Bir kazada hayatını kaybetti.
I ran into an old friend three days ago.
Üç gün önce eski bir arkadaşa rastladım.
Kissinger was an expert on foreign relations.
Kissinger dış ilişkiler konusunda uzmandı.
Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
Kültür, bireyin karakterini, tutumunu ve hayata bakış açısını şekillendirmede dinamik bir rol oynar.
Tom picked an apple from the tree.
Tom ağaçtan bir elma seçti.
It is an act of treason to sell military secrets to your country's enemies.
Ülkenizin düşmanlarına askeri sırları satmak ihanettir.
The delay forced us to stay overnight in an expensive hotel.
Gecikme bizi pahalı bir otelde gecelemeye zorladı.
A conductor directs an orchestra.
Bir orkestra şefi bir orkestrayı yönetir.
She is out on an errand.
Bir iş için dışarıda.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.