The British ambassador liked Burr's plan.
İngiliz büyükelçisi Burr'un planını beğendi.
He was ambassador to the United Nations.
Birleşmiş Milletler büyükelçisiydi.
She's the French ambassador to Portugal.
Kendisi Fransa'nın Portekiz büyükelçisi.
He's the ambassador to Haiti.
O Haiti'nin büyükelçisi.
The ambassador returned.
Büyükelçi döndü.
Her ambition is to become an ambassador.
Onun tutkusu büyükelçi olmaktır.
He was appointed ambassador to Britain.
Britanya büyükelçisi olarak atandı.
The ambassador is leaving Japan tonight.
Büyükelçi bu gece Japonya'dan ayrılıyor.
The ambassador was recalled from Warsaw.
Büyükelçi Varşova'dan geri çağrıldı.
I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
az önce Suudi Arabistan büyükelçisinin istifa ettiğini gördüm.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.