Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "always" into Turkish language

Türk diline "her zaman" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Always

[Daima]
/ɔlwez/

adverb

1. At all times

  • All the time and on every occasion
  • "I will always be there to help you"
  • "Always arrives on time"
  • "There is always some pollution in the air"
  • "Ever hoping to strike it rich"
  • "Ever busy"
    synonym:
  • always
  • ,
  • ever
  • ,
  • e'er

1. Her zaman

  • Her zaman ve her fırsatta
  • "Sana yardım etmek için her zaman orada olacağım"
  • "Her zaman zamanında gelir"
  • "Havada her zaman kirlilik vardır"
  • "Zengin vurmayı umarak"
  • "Her meşgul"
    eşanlamlı:
  • daima
  • ,
  • e'er

2. Without variation or change, in every case

  • "Constantly kind and gracious"
  • "He always arrives on time"
    synonym:
  • constantly
  • ,
  • invariably
  • ,
  • always

2. Her durumda, değişiklik veya değişiklik olmadan

  • "Sürekli nazik ve zarif"
  • "Her zaman zamanında gelir"
    eşanlamlı:
  • sürekli
  • ,
  • sürekli olarak
  • ,
  • daima

3. Without interruption

  • "The world is constantly changing"
    synonym:
  • constantly
  • ,
  • always
  • ,
  • forever
  • ,
  • perpetually
  • ,
  • incessantly

3. Aralıksız

  • "Dünya sürekli değişiyor"
    eşanlamlı:
  • sürekli
  • ,
  • daima
  • ,
  • ebediyen
  • ,
  • sürekli olarak
  • ,
  • aralıksız olarak

4. At any time or in any event

  • "You can always resign if you don't like it"
  • "You could always take a day off"
    synonym:
  • always

4. Herhangi bir zamanda veya herhangi bir durumda

  • "Eğer beğenmezsen her zaman istifa edebilirsin"
  • "Her zaman bir gün izin alabilirsin"
    eşanlamlı:
  • daima

5. Forever

  • Throughout all time
  • "We will always be friends"
  • "I shall treasure it always"
  • "I will always love you"
    synonym:
  • always

5. Ebediyen

  • Tüm zaman boyunca
  • "Her zaman arkadaş olacağız"
  • "Her zaman değer vereceğim"
  • "Seni hep seveceğim"
    eşanlamlı:
  • daima

Examples of using

Tom is always throwing his weight around.
Tom her zaman ağırlığını koyuyor.
Tom is always itching for a fight.
Tom her zaman belasını arıyor.
Tom doesn't always understand what's going on.
Tom her zaman ne olduğunu anlamaz.