Translation meaning & definition of the word "alternate" into Turkish language
Türk diline "alternatif" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Alternate
[Alternatif]noun
1. Someone who takes the place of another person
- synonym:
- surrogate ,
- alternate ,
- replacement
1. Başka bir insanın yerini alan kişi
- eşanlamlı:
- vekil ,
- alternatif ,
- değiştirme
verb
1. Go back and forth
- Swing back and forth between two states or conditions
- synonym:
- alternate ,
- jump
1. Ileri geri gitmek
- İki durum veya koşul arasında ileri geri sallanma
- eşanlamlı:
- alternatif ,
- zıplamak
2. Exchange people temporarily to fulfill certain jobs and functions
- synonym:
- alternate
2. Belirli işleri ve işlevleri yerine getirmek için insanları geçici olarak değiştirin
- eşanlamlı:
- alternatif
3. Be an understudy or alternate for a role
- synonym:
- understudy ,
- alternate
3. Bir understudy olun veya bir rol için alternatif olun
- eşanlamlı:
- dublör ,
- alternatif
4. Reverse (a direction, attitude, or course of action)
- synonym:
- interchange ,
- tack ,
- switch ,
- alternate ,
- flip ,
- flip-flop
4. Ters (yön, tutum veya eylem seyri)
- eşanlamlı:
- takas etmek ,
- tutturmak ,
- anahtar ,
- alternatif ,
- çevirmek ,
- perende
5. Do something in turns
- "We take turns on the night shift"
- synonym:
- alternate ,
- take turns
5. Sırayla bir şey yap
- "Gece vardiyasında sırayla yer alıyoruz"
- eşanlamlı:
- alternatif ,
- sırayla yapmak
adjective
1. Every second one of a series
- "The cleaning lady comes on alternate wednesdays"
- "Jam every other day"- the white queen
- synonym:
- alternate(a)
1. Bir serinin her saniyesi
- "Temizlikçi kadın alternatif çarşamba günleri gelir"
- "Her gün reçel" - beyaz kraliçe
- eşanlamlı:
- alternatif(a)
2. Serving or used in place of another
- "An alternative plan"
- synonym:
- alternate ,
- alternative ,
- substitute
2. Servis veya başka bir yerine kullanılan
- "Alternatif bir plan"
- eşanlamlı:
- alternatif ,
- ikame etmek
3. Occurring by turns
- First one and then the other
- "Alternating feelings of love and hate"
- synonym:
- alternate(a) ,
- alternating(a)
3. Dönüşlerle meydana gelme
- Önce biri, sonra diğeri
- "Sevgi ve nefretin kalıcı hisleri"
- eşanlamlı:
- alternatif(a)
4. Of leaves and branches etc
- First on one side and then on the other in two ranks along an axis
- Not paired
- "Stems with alternate leaves"
- synonym:
- alternate
4. Yaprak ve dallar vb
- Önce bir tarafta, sonra diğer tarafta bir eksen boyunca iki sırada
- Eşlenmemiş
- "Alternatif yaprakları olan saplar"
- eşanlamlı:
- alternatif