Translation meaning & definition of the word "aloud" into Turkish language

adverb

1. Using the voice

• Not silently

• "Please read the passage aloud"

• "He laughed out loud"

synonym:
• aloud
,
• out loud

1. Sesi kullanma

• Sessizce değil

• "Lütfen yüksek sesle oku"

• "Yüksek sesle güldü"

eşanlamlı:
• yüksek sesle
,
• sesli

2. With relatively high volume

• "The band played loudly"

• "She spoke loudly and angrily"

• "He spoke loud enough for those at the back of the room to hear him"

• "Cried aloud for help"

synonym:
• loudly
,
• loud
,
• aloud

2. Nispeten yüksek hacimli

• "Grup yüksek sesle çaldı"

• "Yüksek sesle ve öfkeyle konuştu"

• "Oda arkasındakilerin onu duyması için yeterince yüksek sesle konuştu"

• "Yardım için yüksek sesle bağırdı"

eşanlamlı:
• yüksek sesle
,
• sesli

Examples of using

Read the story aloud.

Hikayeyi yüksek sesle oku.

He said "NO" to himself. He said "YES" aloud.

İçinden "HAYIR" dedi. Sesli olarak "EVET" dedi.

He said "NO" to himself. He said "YES" aloud.

O kendi kendine"HAYIR"dedi.Yüksek sesle "EVET" dedi.

He said "NO" to himself. He said "YES" aloud.

Kendisine "HAYIR" dedi. Yüksek sesle "EVET" dedi.

She said "NO" to herself. She said "YES" aloud.

Kendisine "HAYIR" dedi. Yüksek sesle "EVET" dedi.

Read the book aloud.

Kitabı yüksek sesle okuyun.

Read it aloud.

Yüksek sesle okuyun.

I could not stop myself from crying aloud.

Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.

Perry has acquired the habit of thinking aloud.

Perry yüksek sesle düşünme alışkanlığı edindi.

Mayuko cried aloud.

Mayuko haykırdı.

You ought to read English aloud.

İngilizceyi yüksek sesle okumalısın.