Translation meaning & definition of the word "alienate" into Turkish language
Türk diline "yabancılaştırmak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Alienate
[Yabancılaştırmak]/eljənet/
verb
1. Arouse hostility or indifference in where there had formerly been love, affection, or friendliness
- "She alienated her friends when she became fanatically religious"
- synonym:
- estrange ,
- alienate ,
- alien ,
- disaffect
1. Eskiden sevgi, sevgi veya samimiyetin olduğu yerde düşmanlık veya kayıtsızlık uyandırın
- "Fantatik olarak dindar olduğunda arkadaşlarını yabancılaştırdı"
- eşanlamlı:
- yabancılaştırmak ,
- yabancı ,
- hoşnutsuzluk
2. Transfer property or ownership
- "The will aliened the property to the heirs"
- synonym:
- alien ,
- alienate
2. Mülkiyeti veya mülkiyeti devretmek
- "İrade mülkiyeti mirasçılara yabancılaştırdı"
- eşanlamlı:
- yabancı ,
- yabancılaştırmak
3. Make withdrawn or isolated or emotionally dissociated
- "The boring work alienated his employees"
- synonym:
- alienate
3. Geri çekilmek veya izole etmek veya duygusal olarak ayrışmak
- "Sıkıcı iş, çalışanlarını yabancılaştırdı"
- eşanlamlı:
- yabancılaştırmak