Examples of using
Tom got on the airplane.
Tom uçağa bindi.
Do you have an airplane ticket back home?
Eve dönmek için uçak biletin var mı?
They took an airplane from Berlin to Istanbul.
Berlin'den İstanbul'a uçak ile geldiler.
After flying above the safe zone, the airplane went into unidentified air space.
Güvenli bölgenin üzerinde uçtuktan sonra, uçak belirlenemeyen bir hava sahasına girdi.
The chances of dying from falling airplane parts are 30 times greater than the chances of being killed by a shark.
Düşen uçak parçalarından ölme olasılığı bir köpek balığı tarafından öldürülme olasılığından 30 kez daha büyüktür.
Both brothers said that they couldn't support both a wife and an airplane, so they spent their lives as bachelors.
Her iki erkek kardeş hem bir eşe hem de bir uçağa bakamayacaklarını söyledi, bu yüzden hayatlarını bekar olarak geçirdiler.
I saw an airplane.
Bir uçak gördüm.
Tom is so fat he needs two seats on an airplane.
Tom o kadar şişman ki bir uçakta iki koltuğa ihtiyacı var.
Tom says he wants to learn how to fly an airplane.
Tom bir uçağı uçurmayı öğrenmek istediğini söylüyor.
I am always tense before I get on an airplane.
Uçağa binmeden önce her zaman gergin olurum.
A car, an airplane, and a computer are all machines.
Bir araba, bir uçak ve bir bilgisayar hepsi makinedir.
The airplane landed safely on the runway.
Uçak piste güvenli şekilde indi.
This airplane from the 1940's still flies.
1940'lardan kalan bu uçak hâlâ uçuyor.
We'll get on the airplane in an hour.
Bir saat içinde uçağa bineceğiz.
An airplane had flown over the mountain.
Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
Where can I pick up my airplane ticket?
Uçak biletimi nereden alabilirim?
Make your airplane reservations early since flights fill up quickly around Christmas.
Noel'e yakın uçuşlar çabuk dolduğu için rezervasyonlarınızı erken yapın.
A passenger airplane took off for the USA.
Bir yolcu uçağı ABD'ye havalandı.
The airplane was just going to take off.
Uçak neredeyse kalkacaktı.
The airplane made a safe landing.
Uçak güvenli bir iniş yaptı.
