Translation meaning & definition of the word "aid" into Turkish language

noun

1. A resource

• "Visual aids in teaching"

synonym:
• aid
,
• assistance
,
• help

1. Bir kaynak

• "Öğretimde görsel yardımlar"

eşanlamlı:
• yardım

2. The activity of contributing to the fulfillment of a need or furtherance of an effort or purpose

• "He gave me an assist with the housework"

• "Could not walk without assistance"

• "Rescue party went to their aid"

• "Offered his help in unloading"

synonym:
• aid
,
• assist
,
• assistance
,
• help

2. Bir çabanın veya amacın bir ihtiyaç veya ilerlemesine katkıda bulunma faaliyeti

• "Ev işlerinde bana yardım etti"

• "Yardımsız yürüyemezdi"

• "Kurtarma partisi onların yardımına gitti"

• "Boşaltma konusunda yardım teklif etti"

eşanlamlı:
• yardım

3. Money to support a worthy person or cause

synonym:
• aid
,
• economic aid
,
• financial aid

3. Değerli bir kişiyi veya nedeni desteklemek için para

eşanlamlı:
• yardım
,
• ekonomik yardım
,
• finansal yardım

4. The work of providing treatment for or attending to someone or something

• "No medical care was required"

• "The old car needs constant attention"

synonym:
• care
,
• attention
,
• aid
,
• tending

4. Birisine veya bir şeye tedavi sağlama veya katılma işi

• "Tıbbi bakıma gerek yoktu"

• "Eski arabanın sürekli dikkat etmesi gerekiyor"

eşanlamlı:
• bakım
,
• dikkat
,
• yardım
,
• himaye

verb

1. Give help or assistance

• Be of service

• "Everyone helped out during the earthquake"

• "Can you help me carry this table?"

• "She never helps around the house"

synonym:
• help
,
• assist
,
• aid

1. Yardım veya yardım alın

• Faydalı olmak

• "Deprem sırasında herkes yardım etti"

• "Bu masayı taşımama yardım eder misin?"

• "Evde hiç yardımcı olmuyor"

eşanlamlı:
• yardım

2. Improve the condition of

• "These pills will help the patient"

synonym:
• help
,
• aid

2. Durumunu iyileştirmek

• "Bu haplar hastaya yardımcı olacak"

eşanlamlı:
• yardım

Examples of using

Tom is looking for the first aid kit.

Tom ilk yardım kitini arıyor.

What do you know about first aid?

İlk yardım hakkında ne bilirsiniz?

What do you know about first aid?

İlk yardım hakkında ne bilirsin?

What do you know about first aid?

İlk yardım hakkında ne biliyorsunuz?

What do you know about first aid?

İlk yardım hakkında ne biliyorsun?

Tom can hardly hear without his hearing aid.

Tom işitme cihazı olmadan neredeyse duyamıyor.

Reagan asked for military aid for the Contras.

Reagan Kontralar için askeri yardım yardım istedi.

He expected many of them to come to his aid.

Onların çoğunun yardımına gelmesini umuyordu.

Victims of the hurricane received financial aid from the government.

Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.

Health workers aid people in need.

Sağlık çalışanları ihtiyacı olan insanlara yardım eder.

She came to my aid.

Benim yardımıma geldi.

They came to our aid at once.

Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler.

Can you give him first aid?

Ona ilk yardımda bulunabilir misiniz?

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

I paid twenty thousand yen for this hearing aid.

Ben bu işitme cihazı için 20.000 yen ödedim.

We talked without the aid of an interpreter.

Bir çevirmenin yardımı olmadan konuştuk.

Germs can only be seen with the aid of a microscope.

Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.

Without your aid, I couldn't have succeeded.

Yardımın olmadan, başaramazdım.

I need first aid.

İlk yardıma ihtiyacım var.