Translation meaning & definition of the word "aging" into Turkish language
Türk diline "aging" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Aging
[Yaşlanma]/eʤɪŋ/
noun
1. Acquiring desirable qualities by being left undisturbed for some time
- synonym:
- ripening ,
- aging ,
- ageing
1. Bir süre rahatsız edilmeden bırakılarak arzu edilen nitelikleri elde etmek
- eşanlamlı:
- olgunlaşma ,
- yaşlanma
2. The organic process of growing older and showing the effects of increasing age
- synonym:
- aging ,
- ageing ,
- senescence
2. Yaşlanmanın ve artan yaşın etkilerini göstermenin organik süreci
- eşanlamlı:
- yaşlanma ,
- yaşlılık
adjective
1. Growing old
- synonym:
- aging ,
- ageing ,
- senescent
1. Yaşlanmak
- eşanlamlı:
- yaşlanma ,
- yaşlanan
Examples of using
She was aging quickly.
O, hızla yaşlanıyordu.
Physical changes are directly related to aging.
Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir.