Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "afraid" into Turkish language

Türk diline "korkmak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Afraid

[Korkmuş]
/əfred/

adjective

1. Filled with fear or apprehension

  • "Afraid even to turn his head"
  • "Suddenly looked afraid"
  • "Afraid for his life"
  • "Afraid of snakes"
  • "Afraid to ask questions"
    synonym:
  • afraid(p)

1. Korku veya endişe ile dolu

  • "Kafasını çevirmekten bile korkuyor"
  • "Anice korkmuş görünüyordu"
  • "Hayatı için korkuyor"
  • "Yılanlardan korkmak"
  • "Soru sormaktan korkmak"
    eşanlamlı:
  • kork(p)

2. Filled with regret or concern

  • Used often to soften an unpleasant statement
  • "I'm afraid i won't be able to come"
  • "He was afraid he would have to let her go"
  • "I'm afraid you're wrong"
    synonym:
  • afraid

2. Pişmanlık veya endişe dolu

  • Genellikle hoş olmayan bir ifadeyi yumuşatmak için kullanılır
  • "Korkarım gelemeyeceğim"
  • "Gitmesine izin vermek zorunda kalacağından korkuyordu"
  • "Korkarım yanılıyorsun"
    eşanlamlı:
  • korkmuş

3. Feeling worry or concern or insecurity

  • "She was afraid that i might be embarrassed"
  • "Terribly afraid of offending someone"
  • "I am afraid we have witnessed only the first phase of the conflict"
    synonym:
  • afraid

3. Endişe, endişe veya güvensizlik hissetmek

  • "Utanmış olabileceğimden korkuyordu"
  • "Birini incitmekten çok korkuyorsun"
  • "Korkarım çatışmanın sadece ilk aşamasına tanık olduk"
    eşanlamlı:
  • korkmuş

4. Having feelings of aversion or unwillingness

  • "Afraid of hard work"
  • "Afraid to show emotion"
    synonym:
  • afraid

4. Nefret veya isteksizlik duyguları

  • "Çok çalışmaktan korkmak"
  • "Duygu göstermekten korkmak"
    eşanlamlı:
  • korkmuş

Examples of using

Tom is the one you should be afraid of.
Tom korkman gereken kişidir.
Tom began to feel afraid.
Tom korkmaya başladı.
Tom admitted he was afraid
Tom korktuğunu itiraf etti.