Translation meaning & definition of the word "afloat" into Turkish language
Türk diline "afloat" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Afloat
[Yüzmekte]/əfloʊt/
adjective
1. Aimlessly drifting
- synonym:
- adrift(p) ,
- afloat(p) ,
- aimless ,
- directionless ,
- planless ,
- rudderless ,
- undirected
1. Amaçsızca sürüklenen
- eşanlamlı:
- başıboş(p) ,
- yüzer(p) ,
- amaçsız ,
- yönsüz ,
- plansız ,
- başsız ,
- yönlendirilmemiş
2. Borne on the water
- Floating
- synonym:
- afloat(p)
2. Suya düştü
- Yüzen
- eşanlamlı:
- yüzer(p)
3. Covered with water
- "The main deck was afloat (or awash)"
- "The monsoon left the whole place awash"
- "A flooded bathroom"
- "Inundated farmlands"
- "An overflowing tub"
- synonym:
- afloat(p) ,
- awash(p) ,
- flooded ,
- inundated ,
- overflowing
3. Su ile kaplı
- "Ana güverte yüzüyordu (veya awash)"
- "Muson her yeri terk etti"
- "Sular altında bir banyo"
- "Su altında kalan tarım arazileri"
- "Taşan bir küvet"
- eşanlamlı:
- yüzer(p) ,
- ahhh(p) ,
- sular altında ,
- boğulmuş ,
- taşan
Examples of using
The company managed to keep afloat.
Şirket ayakta kalmayı başardı.