Translation meaning & definition of the word "affinity" into Turkish language
Türk diline "affinity" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Affinity
[Yakınlık]noun
1. (immunology) the attraction between an antigen and an antibody
- synonym:
- affinity
1. (immünoloji) bir antijen ve bir antikor arasındaki çekim
- eşanlamlı:
- yakınlık
2. (anthropology) kinship by marriage or adoption
- Not a blood relationship
- synonym:
- affinity
2. (antropoloji) evlilik veya evlat edinme yoluyla akrabalık
- Kan bağı ilişkisi değil
- eşanlamlı:
- yakınlık
3. (biology) state of relationship between organisms or groups of organisms resulting in resemblance in structure or structural parts
- "In anatomical structure prehistoric man shows close affinity with modern humans"
- synonym:
- affinity ,
- phylogenetic relation
3. (biyoloji) organizmalar veya organizma grupları arasındaki ilişki durumu, yapı veya yapısal parçalarda benzerlik ile sonuçlanır
- "Anatomik yapıda tarih öncesi insan, modern insanlarla yakın bir yakınlık gösterir"
- eşanlamlı:
- yakınlık ,
- filogenetik ilişki
4. A close connection marked by community of interests or similarity in nature or character
- "Found a natural affinity with the immigrants"
- "Felt a deep kinship with the other students"
- "Anthropology's kinship with the humanities"
- synonym:
- affinity ,
- kinship
4. İlgi alanları veya doğa veya karakter benzerliği topluluğu ile işaretlenmiş yakın bir bağlantı
- "Göçmenlerle doğal bir yakınlık buldum"
- "Diğer öğrencilerle derin bir akrabalık hissettim"
- "Antropolojinin beşeri bilimlerle akrabalığı"
- eşanlamlı:
- yakınlık ,
- akrabalık
5. The force attracting atoms to each other and binding them together in a molecule
- "Basic dyes have an affinity for wool and silk"
- synonym:
- affinity ,
- chemical attraction
5. Atomları birbirine çeken ve bir molekülde birbirine bağlayan kuvvet
- "Temel boyaların yün ve ipek için bir yakınlığı vardır"
- eşanlamlı:
- yakınlık ,
- kimyasal çekim
6. Inherent resemblance between persons or things
- synonym:
- affinity
6. Kişiler veya şeyler arasındaki doğal benzerlik
- eşanlamlı:
- yakınlık
7. A natural attraction or feeling of kinship
- "An affinity for politics"
- "The mysterious affinity between them"
- "James's affinity with sam"
- synonym:
- affinity
7. Doğal bir çekim veya akrabalık hissi
- "Politika için bir yakınlık"
- "Aralarındaki gizemli yakınlık"
- "James'in sam ile yakınlığı"
- eşanlamlı:
- yakınlık