Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "affect" into Turkish language

Türk diline "etki" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Affect

[Etkilemek]
/əfɛkt/

noun

1. The conscious subjective aspect of feeling or emotion

    synonym:
  • affect

1. Duygu veya duygunun bilinçli öznel yönü

    eşanlamlı:
  • etkilemek

verb

1. Have an effect upon

  • "Will the new rules affect me?"
    synonym:
  • affect
  • ,
  • impact
  • ,
  • bear upon
  • ,
  • bear on
  • ,
  • touch on
  • ,
  • touch

1. Etki etmek

  • "Yeni kurallar beni etkiler mi?"
    eşanlamlı:
  • etkilemek
  • ,
  • etki
  • ,
  • dayanmak
  • ,
  • dokunmak

2. Act physically on

  • Have an effect upon
  • "The medicine affects my heart rate"
    synonym:
  • affect

2. Fiziksel olarak hareket et

  • Etki etmek
  • "İlaç kalp atış hızımı etkiliyor"
    eşanlamlı:
  • etkilemek

3. Connect closely and often incriminatingly

  • "This new ruling affects your business"
    synonym:
  • involve
  • ,
  • affect
  • ,
  • regard

3. Yakından ve sıklıkla suçlayıcı bir şekilde bağlanın

  • "Bu yeni karar işinizi etkiliyor"
    eşanlamlı:
  • içermek
  • ,
  • etkilemek
  • ,
  • dikkate almak

4. Make believe with the intent to deceive

  • "He feigned that he was ill"
  • "He shammed a headache"
    synonym:
  • feign
  • ,
  • sham
  • ,
  • pretend
  • ,
  • affect
  • ,
  • dissemble

4. Aldatmak amacıyla inan

  • "Hastalı olduğunu iddia etti"
  • "Acırını sıktı" dedi"
    eşanlamlı:
  • uydurmak
  • ,
  • sahte
  • ,
  • bahane etmek
  • ,
  • etkilemek
  • ,
  • gizlemek

5. Have an emotional or cognitive impact upon

  • "This child impressed me as unusually mature"
  • "This behavior struck me as odd"
    synonym:
  • affect
  • ,
  • impress
  • ,
  • move
  • ,
  • strike

5. Üzerinde duygusal veya bilişsel bir etkisi vardır

  • "Bu çocuk beni alışılmadık olgunlukta etkiledi"
  • "Bu davranış bana garip geldi"
    eşanlamlı:
  • etkilemek
  • ,
  • hareket etmek
  • ,
  • çarpmak

Examples of using

Gasoline prices affect all of us one way or another.
Benzin fiyatları şu ya da bu şekilde hepimizi etkiler.
How can it affect them?
Onları nasıl etkileyebilir?
There is an urgent need for understanding how climate change will affect our lives.
İklim değişikliğinin yaşamlarımızı nasıl etkileyeceğini anlamaya acil bir ihtiyaç var.