Translation meaning & definition of the word "adrift" into Turkish language
Türk diline "adrift" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Adrift
[Başıboş]/ədrɪft/
adjective
1. Aimlessly drifting
- synonym:
- adrift(p) ,
- afloat(p) ,
- aimless ,
- directionless ,
- planless ,
- rudderless ,
- undirected
1. Amaçsızca sürüklenen
- eşanlamlı:
- başıboş(p) ,
- yüzer(p) ,
- amaçsız ,
- yönsüz ,
- plansız ,
- başsız ,
- yönlendirilmemiş
2. Afloat on the surface of a body of water
- "After the storm the boats were adrift"
- synonym:
- adrift(p)
2. Bir su kütlesinin yüzeyinde yüzer
- "Fırtınadan sonra tekneler sürüklendi"
- eşanlamlı:
- başıboş(p)
adverb
1. Floating freely
- Not anchored
- "The boat wasset adrift"
- synonym:
- adrift
1. Serbestçe yüzen
- Demirli değil
- "Tekne sürüklendi"
- eşanlamlı:
- başıboş
2. Off course, wandering aimlessly
- "There was a search for beauty that had somehow gone adrift"
- synonym:
- adrift
2. Tabii ki, amaçsızca dolaşmak
- "Bir şekilde başıboş giden bir güzellik arayışı vardı"
- eşanlamlı:
- başıboş