Translation meaning & definition of the word "admirable" into Turkish language
Türk diline "ayna" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Admirable
[Hayranlık uyandıran]/ædmərəbəl/
adjective
1. Deserving of the highest esteem or admiration
- "An estimable young professor"
- "Trains ran with admirable precision"
- "His taste was impeccable, his health admirable"
- synonym:
- admirable
1. En yüksek saygıyı veya hayranlığı hak eden
- "Tahmin edilebilir genç bir profesör"
- "Trenler takdire şayan bir hassasiyetle koştu"
- "Tadı kusursuzdu, sağlığı takdire şayandı"
- eşanlamlı:
- hayranlık uyandıran
2. Inspiring admiration or approval
- "Among her many admirable qualities are generosity and graciousness"
- synonym:
- admirable
2. Hayranlık veya onay ilham verici
- "Birçok takdire şayan özelliği arasında cömertlik ve nezaket vardır"
- eşanlamlı:
- hayranlık uyandıran
Examples of using
An interesting record is still preserved of the inhuman cruelties which were inflicted on this admirable young woman in the secret of the prison house where no eye pitied her and where no friendly hand composed her aching limbs.
Hiçbir gözün ona acımadığı ve hiçbir sıcak elin onun ağrıyan bacaklarını yatıştırmadığı cezaevinin gizli bölümündeki hayranlık uyandıran genç bir kadına yapılan insanlık dışı zulümlerle ilgili ilginç bir kayıt hâlâ korunuyor.
He made an admirable speech about protecting the environment.
O, çevreyi koruma hakkında taktire şayan bir konuşma yaptı.
Your motive was admirable, but your action was not.
Senin güdün taktire değer fakat eylemin değil.