Translation meaning & definition of the word "adjust" into Turkish language
Türk diline "ayarla" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Adjust
[Ayarlamak]/əʤəst/
verb
1. Alter or regulate so as to achieve accuracy or conform to a standard
- "Adjust the clock, please"
- "Correct the alignment of the front wheels"
- synonym:
- adjust ,
- set ,
- correct
1. Doğruluk elde etmek veya bir standarda uymak için değiştirin veya düzenleyin
- "Saati ayarla lütfen"
- "Ön tekerleklerin hizasını düzeltin"
- eşanlamlı:
- ayarlamak ,
- set ,
- doğru
2. Place in a line or arrange so as to be parallel or straight
- "Align the car with the curb"
- "Align the sheets of paper on the table"
- synonym:
- align ,
- aline ,
- line up ,
- adjust
2. Bir çizgiye yerleştirin veya paralel veya düz olacak şekilde düzenleyin
- "Arabayı kaldırımla hizala"
- "Masadaki kağıt yapraklarını hizalayın"
- eşanlamlı:
- sıralamak ,
- hizalamak ,
- sıralanmak ,
- ayarlamak
3. Adapt or conform oneself to new or different conditions
- "We must adjust to the bad economic situation"
- synonym:
- adjust ,
- conform ,
- adapt
3. Kendini yeni veya farklı koşullara adapte etmek veya uymak
- "Kötü ekonomik duruma uyum sağlamalıyız"
- eşanlamlı:
- ayarlamak ,
- uymak ,
- adapte etmek
4. Make correspondent or conformable
- "Adjust your eyes to the darkness"
- synonym:
- adjust
4. Muhabir veya uyumlu olun
- "Gözlerini karanlığa ayarla"
- eşanlamlı:
- ayarlamak
5. Decide how much is to be paid on an insurance claim
- synonym:
- adjust
5. Bir sigorta talebinde ne kadar ödeneceğine karar verin
- eşanlamlı:
- ayarlamak
Examples of using
I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.
Tom tried to adjust the temperature of the shower.
Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.
Tom waited a while to let his eyes adjust to the darkness.
Tom gözlerini karanlığa alıştırmak için bir süre bekledi.