Tom didn't actually see what happened.
Tom aslında ne olduğunu görmedi.
Tom didn't actually see the accident.
Tom aslında kazayı görmedi.
Tom didn't actually do what he said he did.
Tom aslında yaptığını söylediği şeyi yapmadı.
Tom believed he could actually predict the future.
Tom geleceği gerçekten tahmin edebileceğine inanıyordu.
Tom actually didn't see the accident.
Tom aslında kazayı görmedi.
Tom actually didn't do what he said he did.
Tom aslında yaptığını söylediği şeyi yapmadı.
Tom actually believed he could predict the future.
Tom aslında geleceği tahmin edebileceğine inanıyordu.
You're the only other person who knows what actually happened.
Gerçekte ne olduğunu bilen diğer tek kişi sensin.
You're not actually threatening me, are you?
Aslında beni tehdit etmiyorsun, değil mi?
Going to the beach with you actually sounds pretty interesting.
Seninle sahile gitmek aslında oldukça ilginç geliyor.
Do you actually know how to do this?
Bunu nasıl yapacağını biliyor musun aslında?
Even though Tom looks younger than Mary, he's actually quite a bit older.
Tom Mary'den daha genç görünse de aslında oldukça yaşlı.
Tom never thought Mary would actually graduate from college.
Tom Mary'nin gerçekten üniversiteden mezun olacağını hiç düşünmedi.
Does this actually make you happy?
Bu seni gerçekten mutlu ediyor mu?
Tom couldn't believe that Mary actually kissed him.
Tom Mary'nin onu gerçekten öptüğüne inanamadı.
I never actually studied French.
Aslında hiç Fransızca okumadım.
I never actually saw Tom.
Tom'u aslında hiç görmedim.
I may actually have to go.
Aslında gitmem gerekebilir.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.