Translation meaning & definition of the word "actor" into Turkish language

noun

1. A theatrical performer

synonym:
• actor
,
• histrion
,
• player
,
• thespian
,
• role player

1. Tiyatro sanatçısı

eşanlamlı:
• aktör
,
• oyuncu
,
• tiyatrocu
,
• rol oyuncusu

2. A person who acts and gets things done

• "He's a principal actor in this affair"

• "When you want something done get a doer"

• "He's a miracle worker"

synonym:
• actor
,
• doer
,
• worker

2. İşleri yapan ve yapan bir kişi

• "Bu meselede baş aktördür"

• "Bir şeyin yapılmasını istediğinde bir iş yap"

• "O bir mucize işçisi"

eşanlamlı:
• aktör
,
• yapan
,
• işçi

Examples of using

Tom became a famous actor.

Tom ünlü bir aktör oldu.

Tom is an actor.

Tom bir aktör.

An actor has to memorize his lines.

Bir aktör sözlerini ezberlemek zorundadır.

Tom is a talented actor.

Tom yetenekli bir aktör.

Tom abandoned the hope of becoming an actor.

Tom bir aktör olma ümidinden vazgeçti.

I'm not much of an actor.

Ben çok iyi bir aktör değilim.

Who's your favorite Hollywood actor?

Favori Hollywood aktörün kimdir?

Who's your favorite child actor?

Gözde çocuk aktörün kimdir?

Who's your favorite American actor?

Favori Amerikalı aktörün kim?

Who's your favorite actor or actress?

Favori aktör ve aktristiniz kimdir?

I don't think he's a great actor.

Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.

The actor had a dispute with his director.

Aktörün yönetici ile bir anlaşmazlığı vardı.

Do you want to be an actor in a movie?

Bir filmde aktör olmak ister misin?

Brad Pitt is an actor.

Brad Pitt bir aktördür.

She had a picture taken with an actor.

O bir aktör ile birlikte resim çektirdi.

He became a famous actor.

O, ünlü bir aktör oldu.

He ought to have been an actor.

O, bir aktör olmalıydı.

He is an actor.

O bir aktör.

He was the first actor I had met in my life.

Hayatımda karşılaştığım ilk aktördü.

He became acquainted with the actor.

Aktör ile tanıştı.