Translation meaning & definition of the word "acting" into Turkish language

noun

1. The performance of a part or role in a drama

synonym:
• acting
,
• playing
,
• playacting
,
• performing

1. Bir dramadaki bir parçanın veya rolün performansı

eşanlamlı:
• oyunculuk
,
• oynama
,
• oynatma
,
• icra

adjective

1. Serving temporarily especially as a substitute

• "The acting president"

synonym:
• acting(a)

1. Geçici olarak özellikle yedek olarak hizmet etmek

• "Başkan vekili" olarak"

eşanlamlı:
• oyunculuk(a)

Examples of using

You're acting like a three-year-old.

Üç yaşındaymış gibi davranıyorsun.

Why are you acting like my mother?

Neden annem gibi davranıyorsun?

Stop acting like you understand me.

Beni anlıyor gibi davranmayı bırak.

Stop acting like you care.

İstediğin gibi davranmayı bırak.

Our teacher got mad at Tom because he was acting up in class.

Öğretmenimiz sınıfta yaramazlık yaptığı için Tom'a kızdı.

Tom has been acting strange lately.

Tom son zamanlarda tuhaf davranıyor.

Tom has been acting strange lately.

Tom son zamanlarda garip hareket ediyor.

I don't like the way Tom is acting.

Tom'un davranma tarzını sevmiyorum.

Tom is acting weird.

Tom tuhaf davranıyor.

Tom is acting strange.

Tom garip davranıyor.

Tom is acting nuts.

Tom kaçık davranıyor.

You're acting weird.

Garip davranıyorsun.

You're acting funny.

Komik davranıyorsun.

You're acting creepy.

Tüyler ürpertici şekilde davranıyorsun.

Why are you acting this way?

Niye böyle davranıyorsun?

Why are you acting this way?

Neden bu şekilde davranıyorsun?

You're acting like you know me; this is the first time we're meeting!

Beni tanıyormuş gibi davranıyorsun; bu bizim ilk görüşmemiz!

Tom seems to be acting a tad foolish today.

Tom bugün biraz aptalca hareket ediyor gibi görünüyor.

Tom is acting like a baby.

Tom, bir bebek gibi davranıyor.

Tom became the acting chairman of the committee.

Tom, komitenin başkan vekili oldu.