Tom pointed at something across the street.
Tom caddenin karşısındaki bir şeyi işaret etti.
Tom noticed that Mary was staring at him from across the room.
Tom Mary'nin odanın diğer tarafından ona baktığını fark etti.
Tom leaned across the table and kissed Mary.
Tom masaya yaslandı ve Mary'yi öptü.
Tom walked across the room and opened the window.
Tom odanın karşı tarafına yürüdü ve pencereyi açtı.
Tom tried to swim across the river.
Tom nehri yüzerek geçmeye çalıştı.
Tom took a seat across from Mary.
Tom Mary'nin karşısında bir koltuk aldı.
The police are watching us from across the street.
Polis bizi caddenin karşısından izliyor.
The police are watching us from across the street.
Polis bizi caddenin karşısından izliyor.
This sidewalk is a lot narrower than the one across the road.
Bu kaldırım yolun karşısındakinden çok daha dar.
I won't be able to carry Tom across the bridge.
Tom'u köprüden geçiremeyeceğim.
Tom and Mary were sitting across from each other at a table on the veranda.
Tom ve Mary verandadaki bir masada karşılıklı oturuyorlardı.
I live across the street.
Caddenin karşısında oturuyorum.
I live across the hall.
Koridorun karşısında oturuyorum.
I came across an article in the newspaper about your new project.
Gazetede yeni projenizle ilgili bir yazıya rastladım.
Finally I was able to get the meaning across.
Sonunda anlamı anlatabildim.
He lives across the street.
Caddenin karşısında oturuyor.
I cannot get across this river. It's too deep.
Bu nehri geçemiyorum. Çok derin.
Tom is getting across the river.
Tom nehri geçiyor.
I am getting across the river.
Nehrin karşısına geçiyorum.
There is a bookstore across from my house.
Evimin karşısında bir kitapçı var.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.