I acquired it.
Onu ben edinmiştim.
He has not acquired a fortune; the fortune has acquired him.
Bir servet edinmedi; servet onu elde etti.
Someone told me that Albert Einstein said, "Common sense is the collection of prejudices acquired by age eighteen. "
Birisi bana Albert Einstein'ın "Sağduyu, on sekiz yaşına kadar edinilen önyargıların toplamıdır" dediğini söyledi. "
She acquired the knowledge of English.
İngilizce bilgisini edindi.
He acquired education late in his life.
Hayatının sonlarında eğitim aldı.
He acquired French when he was young.
Gençken Fransızca edindi.
He acquired the habit of snacking.
Atıştırma alışkanlığı edindi.
He acquired the ability to speak English.
İngilizce konuşma yeteneğini edindi.
He acquired the habit of smoking.
Sigara alışkanlığı edindi.
Reading is the kind of habit that once acquired is never lost.
Okumak, bir kez edinilen alışkanlığın asla kaybolmadığı türden bir alışkanlıktır.
Perry has acquired the habit of thinking aloud.
Perry yüksek sesle düşünme alışkanlığı edinmiştir.
Meg acquired many new friends.
Meg birçok yeni arkadaş edindi.
A bad habit is easily acquired.
Kötü bir alışkanlık kolayca edinilir.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.