Translation meaning & definition of the word "accusative" into Turkish language
Türk diline "suçlayıcı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Accusative
[Akuzatif]/əkjuzətɪv/
noun
1. The case of nouns serving as the direct object of a verb
- synonym:
- accusative ,
- accusative case ,
- objective case
1. Bir fiilin doğrudan nesnesi olarak hizmet eden isimlerin durumu
- eşanlamlı:
- akuzatif ,
- akuzatif dava ,
- objektif durum
adjective
1. Containing or expressing accusation
- "An accusitive forefinger"
- "Black accusatory looks"
- "Accusive shoes and telltale trousers"- o.henry
- "His accusing glare"
- synonym:
- accusative ,
- accusatory ,
- accusing ,
- accusive
1. Suçlamada bulunmak veya ifade etmek
- "Suçlayıcı bir işaret parmağı"
- "Siyah suçlayıcı bakışlar"
- "Suçlu ayakkabılar ve masalsı pantolonlar" - o.henry
- "Kamaştırıcı parıltıyı suçluyor"
- eşanlamlı:
- akuzatif ,
- suçlayan ,
- suçlama
2. Serving as or indicating the object of a verb or of certain prepositions and used for certain other purposes
- "Objective case"
- "Accusative endings"
- synonym:
- objective ,
- accusative
2. Bir fiilin veya belirli edatların nesnesi olarak veya belirterek ve belirli başka amaçlar için kullanılır
- "Nesnel durum"
- "Suçlu sonlar"
- eşanlamlı:
- objektif ,
- akuzatif