Translation meaning & definition of the word "accomplished" into Turkish language

adjective

1. Highly skilled

• "An accomplished pianist"

• "A complete musician"

synonym:
• accomplished
,
• complete

1. Çok yetenekli

• "Yetkin bir piyanist"

• "Tam bir müzisyen"

eşanlamlı:
• başarılmış
,
• tamamlamak

2. Successfully completed or brought to an end

• "His mission accomplished he took a vacation"

• "The completed project"

• "The joy of a realized ambition overcame him"

synonym:
• accomplished
,
• completed
,
• realized
,
• realised

2. Başarıyla tamamlandı veya sona erdirildi

• "Görevi başarıyla tamamlandı tatile çıktı"

• "Tamamlanan proje" demek"

• "Farklı bir hırsın sevinci onu aştı"

eşanlamlı:
• başarılmış
,
• tamamlanmış
,
• anlamak
,
• gerçekleştirmek

3. Settled securely and unconditionally

• "That smoking causes health problems is an accomplished fact"

synonym:
• accomplished
,
• effected
,
• established

3. Güvenli ve koşulsuz bir şekilde yerleşmiştir

• "Sigara içmenin sağlık sorunlarına neden olduğu başarılı bir gerçektir"

eşanlamlı:
• başarılmış
,
• etkilemek
,
• kurulmuş

Examples of using

We've accomplished everything we set out to do.

Yapmaya kalkıştığımız her şeyi başardık.

We accomplished everything we wanted to.

İstediğimiz her şeyi yaptık.

You should be proud of what you have accomplished.

Yaptıklarınla gurur duymalısın.

Things cannot be accomplished overnight.

Roma bir günde inşa edilmedi.

Ken finally accomplished what he set out to do.

Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.

Ken finally accomplished what he set out to do.

Ken sonunda amacına ulaşmıştır.

Tom accomplished what we thought he wouldn't be able to accomplish.

Tom başaramayacağını düşündüğümüz şeyi başardı.

Tom and Mary accomplished their mission without any difficulty.

Tom ve Mary herhangi bir zorluk olmadan görevlerini tamamladı.

They accomplished their mission.

Onlar misyonlarını tamamladılar.

He accomplished his mission.

O görevini yerine getirdi.

I am proud of having accomplished such a task.

Ben böyle bir görevi başarmanın gururunu duyuyorum.

If you had helped me, I could have accomplished the work.

Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.