Translation meaning & definition of the word "aboriginal" into Turkish language
Türk diline "aboriginal" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Aboriginal
[Yerli]/æbərɪʤənəl/
noun
1. A dark-skinned member of a race of people living in australia when europeans arrived
- synonym:
- Aborigine ,
- Abo ,
- Aboriginal ,
- native Australian ,
- Australian Aborigine
1. Avrupalılar geldiğinde avustralya'da yaşayan bir ırktan oluşan koyu tenli bir üye
- eşanlamlı:
- Yerli ,
- Aborijin ,
- yerli Avustralya ,
- Avustralya Aborjinleri
2. An indigenous person who was born in a particular place
- "The art of the natives of the northwest coast"
- "The canadian government scrapped plans to tax the grants to aboriginal college students"
- synonym:
- native ,
- indigen ,
- indigene ,
- aborigine ,
- aboriginal
2. Belirli bir yerde doğmuş yerli bir insan
- "Kuzeybatı kıyılarının yerlilerinin sanatı"
- "Kanada hükümeti, yerli üniversite öğrencilerine verilen hibeleri vergilendirme planlarını hurdaya çıkardı"
- eşanlamlı:
- yerli ,
- indigene
adjective
1. Of or pertaining to members of the indigenous people of australia
- "An aboriginal rite"
- synonym:
- Aboriginal
1. Avustralya'nın yerli halkının üyelerine veya ilgili
- "Bir aborijin ayini"
- eşanlamlı:
- Yerli
2. Characteristic of or relating to people inhabiting a region from the beginning
- "Native americans"
- "The aboriginal peoples of australia"
- synonym:
- native ,
- aboriginal
2. Başından beri bir bölgede yaşayan insanların karakteristiği veya bunlarla ilgili
- "Yerli amerikalılar"
- "Avustralya'nın yerli halkları"
- eşanlamlı:
- yerli
3. Having existed from the beginning
- In an earliest or original stage or state
- "Aboriginal forests"
- "Primal eras before the appearance of life on earth"
- "The forest primeval"
- "Primordial matter"
- "Primordial forms of life"
- synonym:
- aboriginal ,
- primal ,
- primeval ,
- primaeval ,
- primordial
3. Başından beri var olan
- En erken veya orijinal bir aşamada veya durumda
- "Aboriginal ormanlar"
- "Yeryüzünde yaşamın ortaya çıkmasından önceki ilk dönemler"
- "Orman ilkeli"
- "Ilkel madde"
- "Yaşamın ilkel biçimleri"
- eşanlamlı:
- yerli ,
- ilk ,
- ilkel ,
- primaeval