Translation meaning & definition of the word "ablaze" into Turkish language
Türk diline "ablaze" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Ablaze
[Yanan]/əblez/
adjective
1. Keenly excited (especially sexually) or indicating excitement
- "His face all ablaze with excitement"- bram stoker
- "He was aflame with desire"
- synonym:
- ablaze ,
- aflame ,
- aroused
1. Hevesle heyecanlı (özellikle cinsel) veya heyecan belirten
- "Yüzü heyecanla parlıyor" - bram stoker
- "Istekle alevlenmişti"
- eşanlamlı:
- yanan ,
- uyandırılmış
2. Lighted up by or as by fire or flame
- "Forests set ablaze (or afire) by lightning"
- "Even the car's tires were aflame"
- "A night aflare with fireworks"
- "Candles alight on the tables"
- "Houses on fire"
- synonym:
- ablaze(p) ,
- afire(p) ,
- aflame(p) ,
- aflare(p) ,
- alight(p) ,
- on fire(p)
2. Ateş veya alevle veya alevle aydınlatılır
- "Ormanlar yıldırım (veya afire) ile alevlenir"
- "Arabanın lastikleri bile yandı"
- "Havai fişeklerle dolu bir gece"
- "Masalar üzerinde mumlar yanıyor"
- "Ateşe düşen evler"
- eşanlamlı:
- yanan(p) ,
- afire(p) ,
- aflame(p) ,
- aflare(p) ,
- alight(p) ,
- yanıyor mu(p)
3. Resembling flame in brilliance or color
- "Maple trees ablaze in autumn"
- synonym:
- ablaze
3. Parlaklıkta veya renkte aleve benzemek
- "Akçaağaç ağaçları sonbaharda alevlenir"
- eşanlamlı:
- yanan
4. Lighted with red light as if with flames
- "Streets ablaze with lighted christmas trees"
- "The inflamed clouds at sunset"
- "Reddened faces around the campfire"
- synonym:
- ablaze(p) ,
- inflamed ,
- reddened
4. Alevler gibi kırmızı ışıkla aydınlatılmış
- "Aydınlatılmış noel ağaçları ile yanıyor"
- "Gün batımında iltihaplı bulutlar"
- "Kamp ateşinin etrafındaki kızıl yüzler"
- eşanlamlı:
- yanan(p) ,
- iltihaplanmış ,
- kırmızılaştı
Examples of using
The house was ablaze.
Ev alevler içindeydi.